Covid-19 Salgını Ülkemizde, Hepimize Düşen Görev ve Sorumluluklar

[vc_row][vc_column][vc_row_inner][vc_column_inner][vc_column_text]

Ocak ayının ilk günlerinde Çin’de görülen ve dünyaya yayılmaya başlayan Covid-19 salgınıyla ilgili gelişmeleri, Dünya Sağlık Örgütü’nün(DSÖ) açıklamalarından ve bütün güvenilir kaynaklardan takip eden Evrensel Hasta Hakları Derneği, 4 Şubat 2020’de “Küresel Bir Salgına Hazır Mıyız?” başlıklı bir bildiri yayınlamıştı. Koruyucu önlemlerin alınması hakkının altı çizilerek yapılan açıklamada bilimsel olarak tüm veriler incelendiğinde ülkemize de geleceğini öngördüğümüz salgınla ilgili ülkedeki tüm kurum ve kuruluşların hazırlıklı olması gerektiğini söylemiştik.

DSÖ, Covid-19 ilk görüldüğü günlerden dünya piyasalarının dengesini korumak, ülkelerin çaresizliğe düşüp önlem almaktan vazgeçmesini engellemek ve genel bir panik ve kaos ortamını önlemek için pandemik açıklaması yapmamayı tercih etmiştir.

EHHD olarak bu tercihin stratejik önemini ve zamanlamasını yerinde bulmakla birlikte şu an karşı karşıya olduğumuz pandemiğin yavaşlatılmasının sağlık sistemlerinde oluşabilecek yoğunluğu azaltması açısından hayati önem taşıdığının altını çizeriz. DSÖ başkanının dün yaptığı “tarihte önlenebilen ilk pandemik olacak” açıklamasının toplumun tüm kesimlerine gerekli önlemlerin alınması için motivasyon sağlamasını ümit ediyoruz.

Adamızın iki yanında da ilk vakaların kesinleşmesiyle EHHD olarak toplumun tüm kesimlerinin dayanışma içinde hareket etmesini gerektiren bu olağanüstü durumda elimizdeki tüm bilgi ve imkanları sunmaya hazır olduğumuzu belirtir hepimizin üzerine düşen görev ve sorumlulukları hatırlatırız:

Tüm kurumlarca seferbelik ilan edilmeli!

Covid-19 yeni bir salgın ve bu yüzden bilimsel olarak kesin çıkarımlar yapmak için erken olsa da, salgının yayıldığı ülkelerin tecrübesinden yararlanmak yapılabilecek en akılcı şeydir. Bu durumda tüm bakanlıkların, kamu ve özel kuruluşların, bankaların, eczanelerin, güvenlik kuvvetlerinin ve sivil savunmanın birlikte geliştireceği önlemler en üst düzeyde olmalıdır.

Solunum cihazı sayısı derhal artırılmalı!

Ülkemizin sağlık sisteminin yetersizliğini göz önünde bulundurarak bir an önce özel hastanelere seferberlik çağrısı yapılmalı, riskli gruplardaki kişiler için evde takip sistemi oluşturulmalı ve yoğunluk durumunda oluşabilecek eksikliklikleri önlemek için bu hastalıkta hayati önem taşıyan solunum cihazı alımı için tüm kaynaklar yönlendirilmelidir.

Karantina durumundaki hizmetler

Karantina gerekliliği durumunda elektirik ve su hizmetlerinin aksamaması için derhal önlemler hayata geçirilmelidir. Buna göre acil durumlarda uygulanacak strateji ile oluşabilecek olumsuz koşulların önüne geçilmelidir.

Bireysel önlemler ve sorumluluklar:

Semptomlar görüldüğünde sağlık kurumlarına direk başvurmak ve diğer kişileri riske atmak yerine Sağlık Bakanlığı’nın duyurduğu hatlara ulaşmak gerekmektedir!

Covid-19’la ilgili uzman örgütlerin duyurduğu kişisel tedbirler asla gözardı edilmemelidir.

Buna göre eller sık sık yıkanmalı, grip ve benzeri semptomlar görüldüğünde mümkünse evden çıkılmamalıdır.

Sosyal aktiviteler ve toplantılar bir süreliğine ertelenmelidir.

Risk grubunda olanlar ve çalışanlar için işverenlerinin güvence vermesi ve evden çalışmalarına izin verilmelidir.

Buna göre kronik rahatsızlığı olanlar ve 60 yaş üzeri olanlar mümkün olduğunca kalabalık ortamlardan uzak durmalı ve karantina durumunda evde geçirecekleri süre için hazırlıklı olmalıdırlar.

Ülkemizde salgın önlenebilir!

Bu önlemler alındığı taktirde küçük bir ülke oluşumuzun avantajlarını kullanarak panik yerine hazırlıklı olmamız gerektiğini tüm topluma hatırlatır, ülkemizde bu salgının çok yıkıcı olmadan önlenebileceğinin altını çizeriz.

[/vc_column_text][/vc_column_inner][/vc_row_inner][/vc_column][/vc_row]